1 Ocak 2014 Çarşamba

YENİ BİR MİM

Sevgili Seçil beni mimlemiş ama bir süredir vaktim olmadığı için yeni yazabiliyorum.

Hayatınızda mucize olarak nitelendirebileceğiniz bir olay yaşadınız mı?

Doğumumla başlayabilirim. Baya zor gelmişim dünyaya. Ters doğmuşum ve bir süre ağlamamışım. Doğduğum hastane yeterli gelmeyince beni başka hastaneye göndermişler. Annem 3 gün sonra görebilmiş beni. Bu yüzden galiba herşeyim ters. =) Hatta doktor benim için yaşamaz yaşarsa da ya zihinsel engelli olur ya da gelişim bozukluğu olur demiş. Annem de "yeter ki yaşasın isterse cüce olsun" die bir dua etmiş. Dua ederken de düşünmek gerek işte. Yine de Allah acımış da 1.57 ' de bırakmış. Ailenin hatta sülalenin en kısasıyım sanırım.=)) Boy normal ilerleyince bir süre zekamı kontrol etmişler ama orada da bir soriun çıkmadı. Hatta zeki olduğumu da düşünürüm ne yalan söyleyeyim=)

Bunun dışında aslında hergün küçük küçük mucizelerle karşılaşıyoruz farkında olmadan ya da farkında olarak.

Almayı düşünüp de alamadığınız ne var?

Oooo neler var neler. Alışveriş defterim var, sırayla alıyorum. Diğer türlü kendimi tutamam batarım vallahi.

Kıyafet konusunda takıntılarınız var mı?

Kendine yakıştıktan sonra herkes herşeyi giyebilir bence. Ama bazen öyle giyinenler görüyorum ki özgüven mi desem ne desem bilemiyorum. Kızın bi bacağı benimkinin 2 katı kadar ama kısacık şort giyiyor mesela. Açıklık kapalılık meselesi değil yanlış anlamayın. Herkes istediğini giyer tabi ama çok kötü duruyor ya. Bir de burnu açık ayakkabıdan sarkan parmaklar var. Off çok kötü.

Nefret ettiğiniz huylar ve insanlar?

Yalaka,ikiyüzlü, her tarafa oynayan insanlardan nefret ederim. Böyle insanlar işyerinde çok çalışmaz lak lak ederler genelde. Herşeyden şikayetçilerdir bir de. Sanırsın hepimiz oturuyoruz bütün işi o yapıyor. Durmadan nasıl çalıştığını anlatır. Bir de yalaka ya gider müdür yanımızdayken anlatır. Eli de çok yavaştır bunların. Eğer yeni bir işe başlayacaksanız hızlı çalışmayın ve hep şikayet edin. İnsanlar en çok çalışanın siz olduğunuzu sanırlar.

Sizi en net tanımlayan kelime?

Hayalperest=) Deli hayal kurarım öyle böyle değil=) İyimserimdir ayrıca arada delirdiğim oluyor tabi ama hemen eski halime dönerim. Kurduğum hayallerde zor da olsa gerçeğe dönüşüyor hep. Çok basit hayallerimde var yok artık dedirtecek hayallerimde. Bakalım belki onlarda gerçek olur.

Hayata yeniden gelme şansınız olsa, nerede doğmak isterdiniz?

Londra, Londra, Londra... Kısa bir süre yaşadım. Sıcağı çok sevmiyorum, tarihi yerleri, küçük evleri seviyorum. Tam Londra yani. Bir de hep derler ki bizim insanımız çok sıcak İngilizler çok soğuk. Hiç alakası yok bence. Yolda birine günaydın deseniz aynı şekilde karşılık veriyor.  Kimse kimsenin ne giydiğiyle ilgilenmiyor. Burada yolda durup kendini çekerken bile hatta kendini çekmeyi bırak makineyi çıkarıp etrafı çekerken bile millet sana bakıyor. Ne bakıyıorsunuz b.k mu var diyesim geliyor bazen afedersiniz. Orada asla böyle birşey yok. Herkes kendi halinde. Ah Londra...

Bir insan, tek başınayken keyiflenmek için ne yapabilir?

Tek başımayken zaten keyifli oluyorum genelde=). Yalnız kalmayı severim, arkadaşlarla dışarı çıkmayı da seviyorum ama yalnızlık bir tık daha güzel sanki. Açayım güzel bir film, ya da güzel bir kitap. Alayım yanıma kahvemi ,çikolatamı. Dahası iyilik sağlık işte!

Nikah masasında, evleneceğiniz kişiden "hayır" cevabı alsanız ne yapardınız?

Sağım solum belli olmaz. Birşey söylemeden kaçabilirim ya da ne bulursam kafasına atabilirim. Olmadı tekme tokat girişebilirim de. 

İnsan kaderini mi yaşar, kaderini mi yazar?

Bazı önemli konularda kadere inanırım. Doğum, ölüm, evleneceğin kişinin seçimi falan. Ama bunların dışındakiler bizim seçimimiz bence. Herşeyimiz belliyse neden çabalıyoruz ki. 

Aklınıza gelen ilk İngilizce kelime?

"Cute" Çok sevimli değil mi=)

İnternette sahip olduğunuz ilk nickname?

Hiç hatırlamıyorum ki. Yalnız MSN i bir ara ne çok kullanırdık aklıma geldi şimdi. Hatta yemeğimi bile PC önünde yerdim kimse gitmesin diye=))

Baya uzun yazdım=) Yapmak isteyen herkesi mimliyorum.

2 yorum: